En Sıcak Konular

Mehmet Altan
Star

Mehmet Altan
0 0 0000

Türban nasıl çözülür?



Çözüm ve öneri metni...

Cumhurbaşkanı... TBMM Başkanı...

Başbakan... Muhalefet liderleri...

Anayasa Komisyonu Başkanı...

İlgili Bakanlar ve Sivil Toplum Kuruluşlarına gönderilmiş...

Duyuru şöyle başlıyor: ‘TBMM’ye sunulan Anayasa değişikliği teklifini temelde iyi niyetli ve yapıcı bir girişim olarak değerlendiriyoruz.

Ancak değişiklik metninin, amacını gerçekleştirmek bakımından yeterli olamayacağı gibi amaçlamadığı sorunlara da yol açabileceğini düşünüyoruz.

Sorunu ‘başörtüsüne özgürlük’ parantezine sıkıştırmadan, siyasal ve toplumsal kutuplaşmaya, rövanşist tahriklere fırsat vermeden çözmek gerekir.

Çözümü herhangi bir siyasi - ideolojik tutumun galibiyeti, diğerlerinin mağlubiyeti olarak algılanabilir bir yöntem üzerinden aramamalıyız.

Çözüm herkesin çözümü ve herkes için çözüm değeri taşımalıdır.’

Ve devam ediyor:

‘Böyle bir çözüm var.’

***

Neymiş o çözüm?

‘Bu çözüm; herkesin temel hak ve hürriyetlerinden ve kamu hizmetlerinden eşitlik ve adalet ilkeleri temelinde yararlanabilmesi için, ‘kanun önünde eşitliğin sağlanması, AYRIMCILIK, DIŞLAYICILIK VE YOKSAYICILIĞIN engellenmesi’ hakkında Anayasal düzenleme yapılmasıdır.

Bu çözüm, eşitlik ve özgürlüğü vazgeçilmez bir değer olarak gören herkes içindir.

Uygulamada yaşanan sorun, yasaklayıcı düzenlemelerin bulunması değildir.

Hatta anayasamızda gerek temel hak ve hürriyetler, gerekse fırsat eşitliği bakımından bir muhteva noksanlığı da yoktur denilebilir.

Anayasamızda eksik olan, hak ve hürriyetlerin ihlallerinin yaptırımlarıdır.

Anayasamızda eksik olan; ‘ayrımcılık, yoksayıcılık, ve dışlayıcılığı’ yasaklayan ve suç olarak düzenlenmesini emreden bir hükmün bulunmayışıdır.

Başörtüsü yasağı bir mağduriyet yaratmaktadır. Ama yaşanan tek mağduriyet bu değildir.

Cinsiyet ayrımcılığına, dışlayıcılığa maruz kalan kadınlar, ayrımcılığa ve yoksayıcılığa maruz kalan özürlüler, inancını resmi eğitim kurumları müfredatından devlet güvencesi ile öğrenmek isteyen hem Aleviler hem Sünniler, ibadetlerini inançlarınca yaşayabilmek isteyen milyonlarca Alevi vatandaşımız bu çözümün kapsamı içinde görülmelidir.

Bölücülüğü önlemenin tek yolunun ayrımcılığa, dışlayıcılığa, yoksayıcılığa son vermek olduğu bilinmelidir.’

***

Somut öneri ne?

‘KANUN ÖNÜNDE EŞİTLİĞİN SAĞLANMASI VE AYRIMCILIK, DIŞLAYICILIK ve YOKSAYICILIĞIN ENGELLENMESİ HAKKINDA KANUN’...

‘Soruna türban veya başörtüsüne özgürlük açısından yaklaşmak son derece sakıncalıdır, yanlıştır. Yasakçılığı besleyen bir akılla ve tutumla davranmaktır. Mesele türban ya da başörtüsü değildir. Mesele kamusal alan veya üniversite meselesi de değildir.

Bireylerin kılık kıyafet tercihleri nedeniyle yüksek öğrenim haklarının kısıtlanmasının ve ayrımcılığa maruz kalmalarının önüne geçilmek isteniyorsa, kanun koyucunun bu iradesini daha açık bir biçimde Anayasa’da zikretmesi icap etmektedir.

Sorun ‘bireyin tüm temel hak ve hürriyetlerini özgürce kullanabilmesi, kamu hizmetlerinden eşitlik ve adalet ilkeleri gereğince yararlanabilmesi’ sorunudur.

O nedenle kim tarafından gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin bu yönde herhangi bir engelleyici, kısıtlayıcı, yasaklayıcı tutumun ‘Ayrımcılık’ olarak kabul edilmesi ve suç sayılması sorunun çözümüdür.

Şu halde meselenin özü; aslında hukuki dayanağı olmayan ama uygulamada mağduriyet yaratmayı sürdüren ‘ayrımcılık’, ‘dışlayıcılık’, ‘yoksayıcılık’ gibi fiilleri yasaklayan bir düzenlemenin anayasadaki yerini açıkça almasıdır. ‘

Öneri de...

‘Yeri Anayasa’nın 10. ve 42. maddeleridir.’ dendikten sonra ‘hukuksal ifadesi’ de formüle edilmektedir..

Yerim olmadığı ve arzuladığınız takdirde bulabileceğinizi düşündüğümden formülasyonu ve teknik ayrıntıları pas geçiyorum.

***

Hiç bir yerde rastlamadığım ve posta kutumda bulduğum Anavatan Genel Başkanı Erkan Mumcu’nun bu önerisi; ‘Ayrımcılığın, yoksayıcılığın ve dışlayıcılığın’ anayasa emriyle hayatımızdan çıkarılması, bu epeyce sürecek gibi görünen patırtı gürültüye çare olabilir mi?

Her tarafa paldır küldür girip, paldır güldür çıkıldığından aklın kaybolduğu bir dönemden geçiyoruz... Hiçbir konu soğukkanlılıkla tartışamıyoruz.

O nedenle rastladığım bu öneriden de haberdar olun istedim...


Bu yazı 1,252 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 3 Ekim 2008 Oku bakayım...
    • 16 Ağustos 2008 Beş yıl önce neredeydiniz?
    • 14 Ağustos 2008 Ahmedinejad’la...
    • 12 Ağustos 2008 Saakaşvili Tolstoy okudu mu?
    • 31 Temmuz 2008 ‘Kapatma ama hırpala..’
    • 14 Temmuz 2008 MİT’in Ergenekon listesi...
    • 12 Temmuz 2008 İran savaşı yaklaşıyor mu?
    • 10 Temmuz 2008 Ölümün askerleri
    • 8 Temmuz 2008 Öksüz Çocuk Eldiveni...
    • 5 Temmuz 2008 Dağbaşı
    • 28 Haziran 2008 Bir Türk neye bedel?
    • 26 Haziran 2008 Türkiye-Almanya
    • 21 Haziran 2008 ‘Kamuoyunu TSK çizgisine getirmek’...
    • 13 Haziran 2008 Gerçekten cevap bu mu?
    • 11 Haziran 2008 Askeri sopa ile özen...
    • 2 Haziran 2008 Elitist mi, kitlesel mi?
    • 1 Haziran 2008 Sizi muhatabınız belirler...
    • 28 Mayıs 2008 Sivas’ın doğusu...
    • 25 Mayıs 2008 Danıştay ne karar verecek?
    • 24 Mayıs 2008 Birinci Cumhuriyet’in sonu mu?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,993 µs