En Sıcak Konular

Gülay Göktürk
Bugün

Gülay Göktürk
0 0 0000

Artık bitsin bu kriz tellallığı



Siyaset muhabirleri iyice magazin muhabirlerine benzediler artık. Hadi, birçoğu diyelim... Ama sayıları kaç olursa olsun, gündemi belirlemeyi beceriyorlar doğrusu.

Bilirsiniz, magazincilerin çok sık başvurdukları bir "haber yaratma" yöntemi vardır; Gülben Ergen'i sıkıştırıp ağzından bir laf alır, onu Hülya Avşar'a taşır, ondan da bir laf alır, ikisini birbirine düşürüp flaş haber diye verirler. Bizim siyaset muhabirleri de aynı şeyi yapıyor. Onların favori ismi Genelkurmay Başkanları... Konuşturmak için yapmadıkları kalmıyor; hele birkaç cümle aldılar mı ağızlarından, artık birkaç hafta haber sıkıntısı çekmiyorlar. Onun dediğini Başbakan'a sor; Meclis Başkanı'na sor; onların dediklerini yine Genelkurmay Başkanı'na taşı, bir cümle daha kopart, bir de "zirvede kriz" diye başlık patlattın mı, işte sana manşetlik haber...

Buna da "Ankara gazeteciliği" diyorlar. Hatta muhabirlik yapmayıp sadece köşe yazan bizim gibilere Ankara gazeteciliği dersi veriyorlar yeri geldiğinde. Şimdi bir de "Rest mi, jest mi" tartışması çıkardılar. Sezer yeni kabinenin onayını yeni cumhurbaşkanına bıraktı ya; haberin, yorumun bini bir para... Rest olsa ne olacak; jest olsa ne olacak?..

Sonuçta Sezer yapması gerekeni yapmışsa, bunu hangi saiklerle yaptığının ne önemi var? Bunu bu kadar tartışmanın ve buradan bir "restleşme" ya da "gerginlik" yumurtlatmaya çalışmanın ne alemi var? Okurların bu tip kriz tellallığından artık ne kadar sıkıldığının da farkında değiller. Aslında halkın büyük çoğunluğu, seçimler de geride kaldığına göre artık herkesin kendi işinin başına geçmesini, gerilimin düşmesini, ortamın normalleşmesini, yoğun siyaset dolu günlerin geride kalmasını, hayatın normal seyrine girmesini istiyor. Tabii, hepsinden önemlisi de, aylardır rejim kavgalarından başını kaldıramayan siyasetçilerin artık biraz gerçek işlerle ilgilenmesini bekliyor. Neler mi bu gerçek işler? Kuraklık gibi, susuzluk gibi, yaklaşan deprem gibi işler mesela...

Geçenlerde deprem uzmanlarından Prof. Dr. Naci Görür'ün isyanını okuduk gazetelerde: ''Türkiye'yi yönetenlerin deprem konusunda herhangi bir şey yapmaya niyetlerinin olmadığına artık kesinlikle inandım ve bu defteri kapattım. Biz, bilim adamı olarak araştırmalarımızı yaparız, aklımızın erdiği kadar bildiğimizi söyleriz. İnanılmaz boyutlarda tehlikenin olduğu bir ülkede depreme karşı bu kadar vurdumduymaz davranan, bu kadar uzak duran bir yönetimi, yönetimleri ben tahayyül edemiyorum" diyor Görür.

Naci Görür ve Fransız deprem araştırma ekibi Marmara'nın dibini karış karış taramışlar. Bütün gaz ve su çıkışlarını tespit etmiş, haritalamışlar. Su ve gaz çıkışının miktar ve hızını ölçen aletler yerleştirmişler. Bu çalışmayı bitirdikten sonra İstanbul Valisi'ni ziyaret edip validen denizaltı gözlem istasyonu kurulmasını istemişler. Görür valiyle konuşmalarını şöyle aktarıyor: ''Hiç olmazsa bir deneme istasyonu kuralım. Bu istasyon için İtalyanlar 'parasız verelim, sensör paralarını siz verin' dediler. 'Ne kadar' dedik, 350 bin dolar... Sayın Vali'ye, Belediye Başkanı'na dedik ki, '350 bini siz verin.' Bunlar 450 milyon doları harcayan insanlar. Görüştükten sonra 2 ay geçti, ses yok. Ben artık pes ettim. Bir bilim adamı olarak teslim bayrağını çekiyorum.''

350 bin dolar... İstanbul'da iyice bir apartman katı fiyatı... Uzmanlar en fazla 22 yıl kaldı diyor; Marmara'nın tabanı fokur fokur kaynıyor, ama 12 milyonluk bu şehrin valisi, belediyesi 350 bin dolarlık bir harcamanın kararını vermek için iki ay oyalanıyor. İşte bitmek tükenmek bilmez rejim tartışmalarımız böylesi rezaletleri örtüyor sevgili okurlarım. Bu hantallığın, bu sorumsuzlukların hesabını bile soramıyoruz. Doğanın bize tanıdığı 8 yıllık süreyi son derece kötü kullandık. Geriye en fazla 22 yılımız kaldı diyorlar; biz hâlâ "rest mi, jest mi" gibi abes tartışmalarla oyalanıyoruz.

Not: Yıllık iznimi kullanmak üzere yazılarıma ara veriyorum. İki hafta sonra bu yapay krizlerin geride kaldığı bir ortamda yeniden buluşmak dileğiyle...


Bu yazı 1,251 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 3 Ekim 2008 Krizler ve sebep sonuç ilişkileri
    • 12 Temmuz 2008 Ergenekon Davasını bekleyen tehlikeler
    • 12 Haziran 2008 Cumhuriyet Çalışma Grubu
    • 28 Mayıs 2008 “Yalnız ve güzel ülkem”
    • 25 Mayıs 2008 Tam Gün Yasası 2
    • 21 Mayıs 2008 Tam Gün Yasası
    • 18 Mayıs 2008 Hukuk dersi
    • 14 Mayıs 2008 Kraliçe bilecek mi?
    • 9 Mayıs 2008 Patinaj ve bıkkınlık
    • 7 Mayıs 2008 "Dini ticarete alet etmek"
    • 30 Nisan 2008 Taksim neyin sembolüdür?
    • 25 Nisan 2008 “CHP'yi kurtarmak”
    • 23 Nisan 2008 Doğurun, ama bize güvenerek doğurmayın
    • 20 Nisan 2008 Hizmet yarışı olarak siyaset
    • 16 Nisan 2008 Vazoda büyüyenler
    • 9 Nisan 2008 “Kökü dışarda”
    • 30 Mart 2008 "Eğer kapatma davası açılırsa..."
    • 28 Mart 2008 Reform kuşa dönmesin
    • 26 Mart 2008 Meşru müdafaa
    • 19 Mart 2008 Asıl ihtimal Anayasa Mahkemesi’nin reddetmesidir

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,816 µs